Altın Işık – Ziya Gökalp
Altın Işık Ziya Gökalp |
Altın Işık, düşünce adamı olmasının yanı sıra verimli bir halkbilim araştırmacısı da olan Ziya Gökalp’in Türk masallarını, halk öykülerinin ve destanlarının bir bölümünü, nazım ya da düzsöz olarak yeniden yazdığı kitabıdır. Kitaptaki on iki metinden yedisi manzum
, dördü düzsöz ve biri sahne oyunu biçimindedir. Gökalp’ın halk yazınına yönelmesinin nedeni, onun ulusal Türk düşüncesini yeniden kurmanın, ancak halk yazınının dil ve anlatım özelliklerini belirlemekle mümkün olacağı düşüncesidir.
Yazının Devamını Oku »
Eşref Saat – Şevket Rado
Eşref Saat Şevket Rado |
KONUSU: Hayat, aynı zamanda bir tecrübeler toplamıdır. Kimimiz bu tecrübeler neticesinde elde ettiğimiz birikimleri, çeşitli yollarla aktarabilir; kimimiz ise, bunu beceremeyiz. Şevket Rado, yıllarca süren gazete ve dergi yöneticiliği, fikir adamlığı ile sahip olduğu engin görüşlerini, bu kitabında okuyucuya ulaştırmaya çalışmıştır.
Kitap, yirmi yedi bölümden oluşmaktadır.
BÖLÜMLER:
EŞREF SAATİ:
Sizin için günün en iyi saati hangi saattir hiç düşündünüz mü? Şair tabiatlı olanlar akşam saatlerini severler. Güneşin batışı insana tuhaf bir hüzün verir. ..Yemek düşkünleri de öğle saatlerini… Yaş ilerledikçe insanlar sabah saatlerini sever olurlar…Sizin için en iyi saat hangisidir? Buradan bir şey söyleyemem ama bana sorarsanız, saatlerin en iyisi…..şu ne zaman geldiği pek de bilinmeyen, adına “Eşref Saat” dediğimiz saattir. Eşref saat gündelik hayatımızda işlerimizin en iyi gittiği, kararlarımızın en isabetli olduğu, hükümlerimizde asla yanılmadığımız saattir…..
Yalnız sizin, teker teker insanlann hayatında değil, milletlerin hayatında da eşref saatler vardır. O saatler gelmeye görsün, milletler esaretten kurtulurlar; o saatler gelip çatınca ordular harikalar yaratırlar…
Milletlerin eşref saatlerini büyük dâhiler keşfeder…
Her iyi şey eşref saatte olur. Biraz sabır göstermek, biraz dikkatli davranmak, insanların bam teline dokunmamaya çalışmak, evinizde (işinizde) eşref saati sık sık çaldırmak için yeterlidir.
DAHA IYI OLABİLİR:
Hangi hâl ve şartlar içinde olursa olsun daima daha iyiyi istemek! Fertleri de, milletleri de günbegün yükseltip refahın en yüksek katlarına çıkarmak için herkesin yüreğinde, sahibini daha iyiye itmekten bıkmayan bir motor saklı bulunmalıdır… Atatürk’ün çok güzel bîr sözü vardır: “Zafer, zafer benimdir diyebilenlerindir. ”
Kanaatkârlık elbette kaybedilmemesi gereken iyi özelliklerden biridir. Ama icap ettiği zaman kullanılmalıdır. Toprak bomboş dururken bir avuç tarlayı ekerek, “benim ihtiyacımı bu kadarı karşılar” deyip oturan, daha fazlasını istemeyen fakirlikten kurtulamaz.
YAŞAMA ZEVKİ:
Şu birkaç günlük ömrümüzü saadet içinde geçirmek hepimizin tek arzusudur. Yaşamdan zevk almayı bilmek, mesut olmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Bu dünya, gelinebilecek dünyaların elbette kî en iyİsidir. Etrafındaki konularla ilgilenmesini bilenler, asla sıkılmazlar.
GÜLER YÜZ:
Asık suratlı insanlardan hoşlanır mısınız desem bana gülersiniz. O zaman, sizde her zaman güler yüzlü olmaya gayret ediniz. Güler yüzlü insanlar arasında yaşayanların hayatı daha tatlı geçer.
TATLI DİL:
Yılanı deliğinden çıkarır derler. Yılan pek insan dilinden anlamaz ama tatlı dilin neler yapmaya yettiğini anlatmak için böyle demişlerdir.
Tatlı dilli insanlar vardır, onları dinlemek insana büyük bir zevk verir.
Ayrıca tatlı dilin açamayacağı kapı yoktur.
GENÇLİĞİN KIYMETİ:
Nasıl mevsimlerden bahar varsa, insanların baharları da gençlik dönemleridir. Baharda, her taraf yemyeşil olur, çiçekler açar, dallar meyvelerle bezenmeye hazırlanır. İnsanların gençlikleri de aynen böyle olur. Ancak, insanların meyve toplamaları, ağaçlar kadar erken olmayabilir. Bu yüzden sabır etmesini de bilmelidirler.
Ayrıca, insanlar hayatlarının her döneminde genç kalmayı başarabilirler. Bu da, her yaşa uygun iş ve zevk becerilerini geliştirmekle mümkün olur.
ÇOCUKLARIN ANA VE BABALARINDAN BEKLEDİKLERİ:
Çocuklarımızın yetişmesi, anne ve babaları en fazla meşgul eden meselelerden biridir. Eğer yorgunluklara katlanıyorsanız, üzüntülere göğüs geriyorsanız, bin bir sıkıntıyı yenmeye gayret ediyorsanız yalnız onlar için, onların iyi yetişmeleri, ileride sizin kadar yorulmamaları, üzülmemeleri için katlanıyorsunuz.
Bir de işin çocuklar tarafından bakılan cephesi vardır. Çocuğun yeryüzünde en çok sevdiği iki varlık anası ile babasıdır. O her hareketiyle sizi taklit etmeye, size benzemeye çalışır.
Onun iyi bir İnsan olarak yetişmesini istiyorsak, ilk önce iyi bir insanda bulunması gereken meziyetleri, kendimize mal etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.
Yazının Devamını Oku »
Lüzumsuz Adam – Sait Faik Abasıyanık
Lüzumsuz Adam Sait Faik Abasıyanık |
KİTABIN ADI : Lüzumsuz Adam
KİTABIN YAZARI : Sait Faik Abasıyanık
YAYIN EVİ : Bilgi Yayınevi
BASIM YILI : 1987
Kitabın Konusu
Mansur Bey adlı,bütün günleri aynı faaliyetler çerçevesinde geçen bir adamın hikayesi anlatılıyor.Hayatındaki sıradanlıklar ve bundan duyduğu zoraki mutluluk en ince ayrıntısına kadar belirtiliyor.Sonunda ise bu hayattan nasıl vazgeçebilirim sorusunu soruyor kendi kendine.
Kitabın Özeti
Haftanın 7 günü aynı şeyleri yapan Mansur Bey her zaman ki gibi kahvesine gider ve kahve sahibi Yahudi bayanla kapuçinolu fransızca sohbetine başlar.Daha sonra kütüphaneye giderek bir Fransızca dergi alır.